Mart ayında yapılan seçimlerde büyük bir mağlubiyet alan AK Parti bir an önce değişime gitmelidir. Uyarıları dikkate almayanlar, kibirli başkanlar ve adaylar mağlubiyetin sorumlusudur.
2019 İstanbul Yerel seçim sonuçlarına göre CHP adayı Ekrem İmamoğlu 4.742.082 yani yüzde 54.2, AK Parti adayı Binali Yıldırım ise 3.936.068 yani yüzde 45 oy almıştı.
2024 Mart ayında gerçekleşen seçimlerde CHP adayı Ekrem İmamoğlu 4.432.862 yani 51.14 AK Parti adayı Murat Kurum ise 3.431.588 yani yüzde 39.59 oy almayı başardı.
Seçim sonuçlarına bakıldığında CHP adayı Ekrem İmamoğlu bir önceki seçimden (2019) yüzde 3.06 yani 310 bin daha az oy alırken, rakibi AK Parti adayı Murat Kurum’da yüzde 6,41 yani bir önceki seçimde gösterilen AK Parti adayına göre 505 bin daha az oy almış.
Görülüyor ki her iki partinin adayı hayatında ilk defa oy kullanan seçmenin oyunu tam anlamıyla alamamış, ayrıca bir önceki seçimde kendilerine oy veren seçmeni konsolide edememiş. Buna rağmen CHP adayı Ekrem İmamoğlu rakibi AK Parti adayı Murat Kurum’a daha önceki aday Binali Yıldırım’dan çok daha fazla fark atmış.
Bu gibi sonuçların ortaya çıktığı durumda analizler genellikle kaybeden üzerinden yapılır. Kazanan ‘kazanmıştır.’ Yapılan varsa yanlışlar umursanmaz, dikkate alınmaz, hatta hiç mi hiç önemsenmez. CHP’de ve Ekrem İmamoğlu tarafında durum aynen bu şekilde ilerliyor.
AK Parti’de ise büyük mağlubiyetin hüznü ve olumsuz etkileri yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Parti kurmayları yapılacak değişikliklere yoğunlaşmış gözüküyor. Tahminimce kısa süre içerisinde kabinede ve parti içerisinde özellikle genel merkez düzeyinde değişiklikler söz konusu olacaktır. Kongre tarihinin üst üste gelen seçimlerden, yorgunluktan ve yarattığı tahribattan dolayı sonbahara kalacağını düşünüyorum.
AK Partililer özellikle İstanbul ve ilçelerinde alınan büyük mağlubiyetin nedenini,
1-) Emeklilerin durumu
2-) Ekonomik kriz
3-) Kira zamları
4-) Devam eden mülteci sorunu gibi gerekçelere bağlıyor.
Bu bakış açısı öncekilerinden daha tehlikeli ve kabul edilemez bir bakış açısı. 10 ay önce yapılan GENEL seçimde zafer elde eden AK Parti kısa bir süre sonra yapılan YEREL SEÇİMLERİ bahsedilen nedenlerden dolayı kaybetmiştir demek akılla izah edilemez. Durumu bu şekilde yorumlamak, öz eleştiri yapmamak AK Partiyi çok daha geriye götürecektir.
Bunların etkisi yok demekte doğru olmaz lakin 10 ay önce yapılan seçimlerde de bahsedilen sorunlar söz konusuydu.
Seçmen son GENEL seçimde bir kez daha dünya lideri olarak kabul edilen Recep Tayyip Erdoğan’ı onurlandırmış, hemen akabinde yapılan yerel seçimlerde ise hem partiye hem de gösterdikleri adaylara iyi bir ders vermiştir. Seçimin kaybedilmesinde ki en büyük neden hiç kuşkusuz artık kabul edilemez kibirli belediye başkanları ve adaylarıdır. Burunlarında kıl aldırmayan bu tipler (özelikle mevcut belediye başkanları) görev yaptıkları ilçelerde güç zehirlenmesi yaşayarak halktan kopuk bir yönetim anlayışını tercih etmişlerdir.
2023 yılında yapılan genel seçimlerin hemen ardından yazdığım bir yazıda şunu belirtmiştim. Takipçilerim mutlaka hatırlayacaktır. ‘Özelikle İstanbul’da Recep Tayyip Erdoğan’ın geride çıktığı ve AK Partili belediye başkanları tarafından yönetilen ilçelerin belediye başkanları mutlaka gözden geçirilmelidir.’
Yazımda bahsettiğim ilçeler Eyüpsultan, Sancaktepe, Üsküdar, Silivri, Tuzla ve Çatalca’ydı. Ne oldu? Yerel seçimde bu ilçelerin belediye başkanları rakiplerinden fark yedi.
Yine AK Parti’nin muhtemel kazanması gereken Bayrampaşa, Beyoğlu, Çekmeköy ve Beykoz gibi ilçelerde kötü aday tercihlerinden dolayı kaybedildi.
Neticeye gelirsek AK Parti yerel seçimlerde büyük bir mağlubiyet yaşamıştır. Ortaya çıkan sonuç 2028 yılında yapılacak GENEL seçimlerde Ekrem İmamoğlu’nun Millet İttifakının Cumhur Başkanı adayı olmasının önünü açmıştır. Ekrem İmamoğlu’nun en büyük rakibi hiç kuşkusuz Mansur Yavaş olacaktır.
AK Parti bir an önce kadrolarında değişime gitmeli, bugüne kadar görev vermediği genç isimleri değerlendirmeli. Kadrolarda değişikliğe giderken KADEM, TÜGVA ve TÜRGEV gibi kuruluşlardan yaptığı tercihlerden ziyade dışarıda kalmış, siyasete girmemiş, ilçelerde sevilen ve karşılığı olan saygın isimlerden değerlendirmeler yapmalıdır.
Burada ismini yazmak istemediğim sempatik olmayan hatta itici olan siyasetçilerden bir an önce kurtulmalıdır.
Değişim sancılı olur. Sancılı değişim her zaman SANDIĞA GÖMÜLMEKTEN iyidir…
M. EMİN BEYAZ