Gelişen teknolojiyle birlikte insanların hayatında çok önemli bir noktaya yükselen akıllı cep telefonlarının en büyük handikapı olan pil kullanım süresinin az olması sorunu yakın zamanda tamamıyla ortadan kalkacak.
Günümüzün en büyük problemlerinden biri, mobil cihazlarımızın batarya sürelerinin istediğimiz kadar dayanmıyor olması. Özellikle akıllı telefonlarımız söz konusu olduğunda, artık bir günü çıkarabilen modellere bile “çok şükür” diyoruz. Peki, bu durumu tamamen değiştirmek mümkün mü? Prof. Thomas Schimmel ve ekibinin büyük buluşu tekil atom transistörü (single atom transistor) sayesinde bu mümkün olabilir.
Araştırmacılar, bakterilerle çalışan kağıt pil geliştirdi. Kağıt pil özellikle elektrik enerjisine ulaşmanın zor olduğu bölgelerde kullanılacak.
TEKİL ATOM TRANSİSTÖRÜ (single atom transistor) NEDİR?
Fizikçi Profesör Thomas Schimmel ve Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü‘ndeki (KIT) ekibi, bundan yıllar önce muazzam bir buluşa imza attılar. Profesör ve ekibi dünyanın en küçük transistörünü ürettiklerinde tarih 2004’ü gösteriyordu. Elektronik alanında önemli bir köşe taşı konumunda olan bu buluş, şimdilerde bir kez daha gündemde.
Bu kuantum elektroniği bileşeni, bir elektrolitin katı halindeki bir tek elektronun yeniden konumlandırılmasıyla bir elektrik akımını değiştiriyor. tekil atom transistörü oda sıcaklığında çalışabilirken, bilişim alanında yeni perspektifler açabilecek son derece düşük bir enerji tüketimine sahip. Standart silikon işlemcilere göre 10 bin kat daha küçük olan bu teknoloji, örnek olarak bir cep telefonunun pil ömrünü anormal ölçülerde uzatabilir.
KIT tarafından yayımlanan makaleye göre, tekil atom transistörü ile beraber minyatürizasyon sınırlarına ulaşılmış durumda. Metalik kontakları birleştiren jel elektrolit, sadece bir atom genişliğinde bir boşluk içeriyor. Bilim adamları, boşluğu açmak veya kapatmak için küçük bir elektrik darbesi kullanarak tek bir atomu kontrol ediyorlar. Buradaki önemli noktaysa, konvansiyonel kuantum elektroniği bileşenlerinin aksine, tekil atom transistörünün -273 ° C‘de değil, oda sıcaklığında çalışabiliyor olması.