HBO destanı Game of Thrones; kanlı, ateşli, buzlu 8 sezondan sonra, saçma bir finalle son buldu. Şaşırdık mı? Hayır! 8’inci sezon başladığından beri dizinin hayranları işlerin gidişatından memnun değildi zaten. Karakterler, tüm kişilik özelliklerini bir kenara bırakıp kendilerinden beklenmeyecek kadar saçma davranmaya başlamışlardı… Game of Thrones finaliyle ilgili kafamızı karıştıran 9 sinir bozucu konuya bakalım.
HBO destanı Game of Thrones; kanlı, ateşli, buzlu 8 sezondan sonra, saçma bir finalle son buldu. Şaşırdık mı? Hayır! 8’inci sezon başladığından beri dizinin hayranları işlerin gidişatından memnun değildi zaten. Karakterler, tüm kişilik özelliklerini bir kenara bırakıp kendilerinden beklenmeyecek kadar saçma davranmaya başlamışlardı… Game of Thrones finaliyle ilgili kafamızı karıştıran 9 sinir bozucu konuya bakalım.
Game of Thrones’ta uzun zamandır gördüğümüz en sinir bozucu ölümle başlayalım.
King’s Landing’deki saltanatının ardından, Daenerys adamlarına şehirdeki tüm Lannister askerlerini öldürmelerini emretmişti.
Jon ve Tyrion buna karşı çıkarken, Greyworm talimatı hevesle yerine getirdi.
Dany daha sonra, insanları King’s Landing’den nasıl kurtardığı hakkında bir konuşma yaparak esirleri serbest bırakmak istedi.
Ve sonra ihanetten dolayı Tyrion’u hapishaneye tıktılar.
Jon geldiğinde, Daenerys, Demir Taht’ın büyüklüğü ve tarihi hakkında bir konuşma yaptı.
Jon sözünü kesip, “Orada mıydın? Gördün mü? Küçük çocuklar yanarak can verdi!” diye bağırdı.
Daenerys, “Cersei ile barış yapmaya çalıştım. Masumiyetlerini bana karşı kullanmaya çalıştı. Bunun bana zarar verebileceğini düşündü. Küçük merhametlerin arkasına saklanamayız. İhtiyacımız olan dünya, bu dünyaya sadık kalmayacak. Daha önce hiç olmayan bir şeyi görmek kolay değil. İyi bir dünya” dedi.
Jon, yaratacağı dünyanın iyi olacağından nasıl bu kadar emin olabildiğini sordu, Daenerys ise “neyin iyi olduğunu” bildiğini söyledi.
Gözleri dolan Jon, “Sen benim kraliçemsin” dedikten sonra kızı öptü ve sonra sevgilisini bıçaklayıp öldürdü.
Yetmezmiş gibi bir de vücudunun üzerinde kapanarak ağladı…
Daenerys Targaryen için hayal kırıklığı yaratan bir son…
Game of Thrones’un az sayıda kadın karakterinden biri olan (ve ayrıca genel olarak en kötü karakterlerinden biri olan) Daenerys, kendisini sevdiğini iddia eden bir erkeğin ellerinde saçma bir şekilde can verdi.
Daenerys gibi büyük bir karakterin ölümü, daha dokunaklı, anlamlı, gücüne yakışır bir şekilde olabilirdi.
Böyle hüngür şakır ağlamaklı bir son ona yakışmadı.
Ölmeden önce Daenerys, askerlerine, King Landing’i aldıkları için ne kadar minnettar olduğunu ve savaşa devam edeceklerini söyledi.
Ejderha Kraliçesi, Westeros’un geri kalanını da almaya kararlıydı.
Bu, Tyrion gibi mantıklı bir insana, “Artık dünyayı ele geçirecek kadar güçlüyüm” demek gibi bir şeydi.
Fakat Tyrion, Daenerys’in böyle bir şey söylediğini nereden bilebilir ki?
Daenerys İngilizce değil; Valyrian and Dothraki dillerinde konuştu.
Tyrion bu dilleri bilmiyor. (Jaime’nin çadırının önünde Unsullied muhafızıyla yaşadığı sıkıntıyı hatırlayın.)
Çevirmeni Missandei yoktu yanında.
Yok artık! Cidden Bran mi kral oldu şimdi?
Tyrion ejderha çukurunda o büyük konuşmayı yaparken, Yedi Krallık’ı Bran’in yönetmesini istediğini anladık.
“Bran bizim hafızamız. Tarihimizi o koruyacak” şeklinde, adeta bir seçim konuşması yapar gibi, “Savaşlar, evlilikler, doğumlar, katliamlar, zaferler, yenilgiler, geçmişimiz…” falan dedi.
Bran yerine tahta Jon Snow geçebilirdi, Sansa geçebilirdi, Yara geçebilirdi, Arya geçebilirdi, Tyrion geçebilirdi…
Bütün bir sezon boyunca neredeyse tek bir cümle bile kurmayan ve açık açık hiçbir şey istemediğini belirten bir adamın tahta geçmesi çok saçma değil mi?
Tyrion Bran’e tahta çıkacağını ve Yedi Krallık’a hükmedeceğini söylediğinde Bran gizemli bir şekilde, “Bu kadar yolu neden geldiğimi sanıyorsun ki?” diye sordu.
Yani Bran, tahta geçeceğini zaten biliyor muydu?
Ne zamandır biliyordu?
Bu yüzden mi hayat kurtarmayı ve olayların gidişatını değiştirmeyi sağlayabilecek tüm bilgileri sakladı?
Her ihtimalde, cevap “hayır”; çünkü Bran ne katil ne de iktidara aç bir karakter.
Ama yine de bilemeyiz. Şimdi Üç Gözlü Kuzgun olduğuna göre, normal insan kişiliği gitti ve yerine, kocaman kürk mantosunun içinde kristal küre saklayan biri geldi.
Bran kral olduktan sonra Sansa, kardeşine dönüp Kuzey’in Yedi Krallık’tan ayrılıp kendisinin olacağını söyledi.
“Kuzey, binlerce yıldır olduğu gibi bağımsız bir krallık olarak kalacak” diyen Sansa’ya kimse şaşırmadı.
Sansa’nın hemen solunda oturan Dorne Prensi için bu bir fırsat olabilirdi.
Sonuçta Dorne, her zaman Kuzey’den daha özgürdü.
Aegon Fatihi hiçbir zaman Dorne’yi fethedemedi ve Prens Aemon, Yedi Krallık’a bağlayana kadar bu bölge hep özgür kaldı.
Final bölümünün ilk dakikalarındaki King’s Landing kuşatmasında Daenerys, Greyworm’u Savaş Ustası yaptı.
Greyworm, Daenerys’in mirasını korumak için çok kararlıydı.
Unsullied savaşçısı, teslim olmalarına rağmen gördüğü tüm Lannister askerlerini öldürdü ve Tyrion ile Jon’u hiç düşünmeden hapsetti.
Madem Daenerys’e yaptıkları için Jon’u öldürmek istiyordu, o zaman Tyrion’un Jon’u Duvar’a gönderme konusundaki anlaşmasını niçin kabul etti?
İki haini de idam etmek varken, neden birini serbest bıraktı?
Greyworm’un kader belirleyici bir karakter olmadığını biliyorum ama konseyin kararına bu kadar kolay teslim olması garip görünüyor.
Bütün Lannister askerlerini öldürürken kraliçesinin katilini niye öldürmedi; bilemiyoruz.
7- Dothraki neden Greyworm ve Unsullied’i takip etti?
Gelelim bir başka Greyworm saçmalığına…
Dothraki neden onu ve Unsullied ordusunu Nath Adası’na kadar takip etti?
Planı neydi?
Şimdi hepsi Greyworm’a cevap mı veriyor?
Bran’in krallığını kabul etmedikleri için Greyworm onların kralı mı olmuş oldu?
Greyworm’un Dothraki gibi ne yapacağı belli olmayan bir savaşçı grubunun Unsullied ile karışmasına izin vermesi garip görünüyor.
Ayrıca, Dothraki’nin özgürce yaşamak için Essos’taki çöl evine geri dönmemesi de garip.
Arya’nın bu kadar yolculuk tutkunu olduğunu bilmiyorduk.
Sezonlar boyunca haksızlığa uğrayan ailesinin intikamını almaya çalışan Arya’nın, finalde, ailesinden kalan tek kişiyi geride bırakıp uzak diyarlara yelken açması çok saçmaydı.
Kardeşine “Bir daha geri dönmeyeceğim. Westeros’un batısında ne var? Harita buradan ötesi görünmüyor. Ben de oraya gidiyorum” dedi.
Bu, Arya’nın batı hakkındaki merakından ilk kez bahsedişi değil.
Altıncı sezonda Lady Crane ile bu konuda konuştuğunu hatırlıyorum.
Ancak yine de Arya’nın bir daha Sansa, Bran veya Jon’u görmeme riskini alması şaşırtıcı.
Bronn’un sulu şakalarını severiz fakat kendisi hiçbir zaman zengin bir adam olmadı.
Buna rağmen Tyrion onu Master of Coin yapmaya karar verdi.
Bronn’ı Savaş Ustası yapmak daha mantıklı olmaz mıydı?
Ayrıca güvenilmez doğasını ve sezon aşlangıcında Tyrion’u öldürmeye kalkışmasını da unutmayalım…
Tyrion’un aldığı kararın biraz anlamı olsaydı, onun Highgarden Lordu olmasına izin verir ama hiçbir niteliği olmadığı için konseyden uzak tutardı.