AK Parti İstanbul il başkanı Abdullah Özdemir’i anlamak mümkün değil.
Canı sıkıldıkça ilçe başkanlarını görevden alıyor.
İlçe başkanları daha bir yılını tamamlamadığı halde kendilerini kapının önünde buldu..!
Tuhaf, bir o kadarda ayıp bir durum.
Bu insanların aileleri var, onuru var, teşkilatta yeni bir yapı oluşturmuşlar. İlçe başkanlarını görevden alıp metal yorgunluğu ifadeleriyle hiçbir gerekçe sunmadan, sudan sebepleri bahane ederek yeni bir kırgınlık oluşturduğunuz gibi, uygulamanız inanın görevden aldıklarınıza değil AK Parti ailesine zarar veriyor.
Bu insanları görevden alırken ‘Dünyanın En Büyük Sivil Toplum Harekâtı’ diye nitelendirdiğimiz AK Parti’nin acil devreye sokacak B planı olmaz mı?
2 aydır ilçe başkanları atanmıyor. Görevde olanlar zaten panik halinde. ‘Bize ne olacak’ endişesi hakim. Kimse İL BAŞKANINA ve AK Parti TEŞKİLAT başkanına bunları iletmiyor mu?
AK Parti İstanbul il yönetimi ile ilgili ciddi şikayetler var. Yönetim kurulu üyelerinin hatta yürütmede bulunan isimlerin yetersiz olduğunu söyleyenler etrafımızda oldukça fazla. Sorumlu oldukları ilçelere dahi gitmeyen il yöneticilerinin olduğu iddia ediliyor. Madem öyle müdahaleye il yürütmeden, il yönetimden başlasanız..!
Daha bir yılı doldurmamış ilçe başkanlarıyla alakalı hangi skandalları ya da sıkıntıları duydunuz ki görevden alıyorsunuz?
Peki, bir yıl önce bu isimleri atamasaydınız?
Şimdi diyeceksiniz ki ‘Osman Nuri Kabaktepe yaklaşık 21 ilçe başkanını atamıştı. Bize bu isimleri değiştirme vakti zamanı kalmamıştı.’ Bu bahanedir ve kabul edilebilecek bir gerekçe değildir. Genel başkanınızdan 45 gün süre daha isteyebilir, karar alıp seçim kuruluna teslim eder kongre tarihlerini değiştirebilirdiniz..!
Özellikle İstanbul üçüncü bölgede birçok ilçede AK Parti’ye gönül vermiş onlarca dostum var. Bu gidişattan oldukça rahatsızlar. AK Parti’nin nabzını tutan bir gazeteci olarak ben de bu durumun doğru olmadığını düşünüyorum. Yukarıda belirttiğim gibi teşkilatlarda kırgınlık oluşturuyorsunuz. Alel acele, düşünmeden ve ilerisini ön görmeden aldığınız bu kararlar ilçe başkanlarının ailelerini, yakınlarını ve kurdukları yeni teşkilat yönetimlerini de olumsuz anlamda etkiliyor, kırgınlık oluşturuyor.
Bir de ilçelerde AK Partiye gönül vermiş bazı isimlerin kişisel olarak geziler ve ziyaretler yaptığını gözlemliyorum. Şayet il başkanlığı tarafından kendilerine ‘İLÇE BAŞKANLIĞI’ vaadinde bulunulduysa mevcut ilçe başkanlarını acilen görevden alın bunları atayın..! Hayretler içerisinde takip ettiğimiz bir durum. Böyle bir iddia ortalıkta dolaşıyor. Bu durumda bahsettiğim ilçelerde hale hazırda görev yapan ilçe başkanları nasıl motive olup başarılı performans sergileyebilirler..!
Abdullah Özdemir ve ekibi 2 konuda başarısız sınav veriyor.
Birincisi ilçe başkanlıkları konusu, diğeri de ilçelerde bağımsız ziyaretler ve görüşmeler gerçekleştiren partinin önemli isimlerin çalışmaları.
Önerin nedir diye merak edenler varsa düşüncelerimi paylaşayım.
Öncelikle yapılması gereken görevden alınan ilçe başkanlarının yerine düşünülen isimlerin bir an önce atanması ve kaosa son verilmesi.
İkincisi yeni kırgınlıklar ve kaos oluşmaması adına ilçe başkanlarına görev süresinin tamamlanmasına kadar sabredilmesi kongre sürecinde bu kararların alınması, değişiklikler yapılması.
Üçüncüsü ise İLÇE BAŞKANLARININ özveriyle çalıştığı ilçelerde ilçe başkanlığı dışında ziyaretler ve görüşmeler gerçekleştiren partinin önemli isimlerin bu çalışmalarına son verilmesi sağlanmalı.
Bakınız, ilçelerde şimdiden gruplaşmalar olduğu, ‘Bizim adamımız gelmeli. Yeni gelecek ilçe başkanı belediye başkan adayımız olacak’ yönünde çalışmalar olduğu konuşuluyor ve dinlendiriliyor. Bu ötekileştirmeye mehil verdiği gibi gruplaşmalara da yol açtı.
Bu kaosun olduğu bir yapılanmada başarı nasıl beklenebilir. İl başkanlığının bu kritik durumlara yönelik karar verme becerisi yok mu? Bu kabul edilmesi mümkün olmayan gelişmelere son vermeyen il başkanlığı nasıl başarılı kabul edilir.
AK Parti eski il yöneticisi Ahmet Kaan’ın dediği gibi AK Parti teşkilatları profesyonel bir şirket gibi yönetilemez. Teşkilat; insan kazanmanın, birlikte yürümenin, idare edebilmenin yeridir. Eğer teşkilat insan öğütüyorsa, onu öğüten irade bir gün aynı kader ile karşılaşacağını bilmelidir. İnsanları kırmak, rencide etmek, itibarını yok saymak teşkilatçılığa yakışmaz. Bu insanların 25 yıllık teşkilat geleneğini yok saymak, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın bıraktığı mirası acımasızca tüketmek kimseye fayda sağlamaz. Kalın sağlıcakla…
ÖZEL HABER: MEHMET EMİN BEYAZ – GAZETECİ/YAZAR