İtalya’da Cumhurbaşkanının hükümeti kurmakla görevlendirdiği ekonomist Carlo Cottarelli’nin güvenoyu almasına zor gözüyle bakılırken Ağustos’ta erken seçime gitme olasılığı ağır basıyor.
İtalya’da 4 Mart’ta yapılan ve hiçbir parti veya ittifakın tek başına hükümet kurmaya yetecek oyu alamadığı seçimin ardından 86 gün geçmesine rağmen, ülkede hükümet kurma sorunu devam ediyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masasının eski şefi ve ekonomist Cottarelli’nin kurması muhtemel hükümetin, parlamentoda güvenoyu alamayacağı öngörülüyor.
Şu ana kadar Cottarelli hükümetini destekleyeceğini açıklayan tek parti, mevcut hükümetin büyük ortağı sol görüşlü Demokrat Parti (PD) oldu.
PD haricindeki büyük siyasi partilerin hepsi, teknik hükümete güvenoyu vermeyeceklerini açıkladı.
“AZLEDİLMELİ”
Cottarelli’den önce hükümeti kurma müzakerelerini sürdüren aşırı sağcı Lig partisi ve sistem karşıtı M5S ise Cumhurbaşkanı Mattarella’ya sert tepki gösteriyor.
Mattarella’nın ekonomi bakanlığı için düşünülen ekonomist Paolo Savona’yı veto etmesiyle hükümet kurma girişimleri çöken M5S, Mattarella’nın sürece “kesin müdahalesi” nedeniyle “Anayasanın 90. maddesi çerçevesinde suçlanması ve azledilmesi gerektiğini” dile getirdi.
Anayasanın 90. maddesi, “cumhurbaşkanının, vatana ihanet ve anayasayı ihlal durumları dışında, görevini yürüttüğü sırada yaptığı işlemlerden sorumlu tutulamayacağını, bu hallerde de parlamento tarafından müşterek oturumda üyelerin mutlak çoğunluğuyla suçla itham edilebileceğini” içeriyor.
Mattarella’nın vetosu nedeniyle başarısız sonuçlanan hükümet kurma girişiminin tarafları Lig ve M5S, teknik hükümeti kesinlikle desteklemeyeceklerini ve derhal erken seçime gidilmesi gerektiğini savunuyor.
İki parti ve bakanlığı veto edilen Savona, İtalya’nın avro para biriminden çıkması gibi bir niyetleri olmadığını açıkladı.
BERLUSCONİ’YE GÜVENOYU TEHDİDİ
Lig’in lideri Matteo Salvini, seçime beraber girdiği müttefiki Forza Italia’nın (Haydi İtalya) lideri ve eski başbakan Silvio Berlusconi’yi de “Berlusconi Cottarelli hükümetini desteklerse müttefiklik biter.” sözleriyle uyardı.
Forza Italia, daha sonra yaptığı açıklamada “merkez sağ ittifakının bütün olarak” Cottarelli’nin teknik hükümetini desteklemeyeceğini duyurdu.
Merkez sağ ittifakında yer alan bir diğer aşırı sağcı parti İtalya’nın Kardeşleri de M5S’nin “cumhurbaşkanının suçlanması ve azledilmesi” önerisini destekleyerek teknik hükümete güvenoyu vermeyeceğini ilan etmiş oldu.
Bu durumda Cottarelli’nin teknik hükümetinin daha kurulmadan parlamentoda güvenoyu alamayacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Hükümetin güvenoyunu alamaması halinde Cottarelli’nin de dile getirdiği “ağustos sonra erken seçim” önerisi öne çıkıyor.
Aslında teknik hükümetin amacı hem gelecek senenin bütçe kanununu onaylamak hem de ülkeyi 2019’da erken seçime götürmek olmasına rağmen, siyasi partilerin tercihinin en kısa zamanda erken seçim olduğu görülüyor.
İTALYA’DA HÜKÜMET ÇIKMAZI
4 Mart’ta yapılan seçimlerden sonraki 67 günlük belirsizliğin ardından merkez sağ ittifakı içinde yer alan Forza Italia partisinin lideri Berlusconi, seçime beraber girdiği müttefiki Lig’e sistem karşıtı M5S ile hükümet görüşmelerine başlaması konusunda açık kapı bırakmıştı.
Bunun üzerine müzakerelere başlayan Lig ve M5S, İtalya’nın yüksek kamu borcu nedeniyle çok eleştirilen vergi oranının düşürülmesini öngören iki kademeli vergi uygulaması, vatandaşlara temel gelir ve AB bütçesinde esneklik ile “Fornero Kanunu” olarak da bilinen emeklilik yaşını 67’ye çıkaran reformun gözden geçirilmesi, kumar ve vergi kaçakçılığıyla mücadele, göç ve Müslümanlara yönelik sert politikaların yer aldığı bir hükümet programında anlaşmıştı.
Mattarella, geçen hafta tarafların ortak başbakan adayı olarak belirlediği hukuk profesörü Giuseppe Conte’ye hükümeti kurma görevini vermişti. Conte, Mattarella’nın kabinede ekonomi bakanlığı için düşünülen ekonomist Paolo Savona’yı avro ile ilgili eleştirel tutumu nedeniyle veto etmesinin ardından hükümeti kurma görevini iade etmişti.
Cumhurbaşkanı Mattarella, daha sonra da son umut olarak teknik hükümeti kurması için Cottarelli’yi görevlendirdi.
AVRUPA BORSALARI DÜŞTÜ
Avrupa borsaları İtalya’da artan politik risklerin etkisiyle günü düşüşle kapattı.
Kapanışta, gösterge endeksi Stoxx Europe 600 yüzde 1,37 azalarak, 384,47 puandan kapandı.
Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,29 azalarak, 5.438,06 puana, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 2,65 azalarak, 21.350,88 puana geriledi.
Almanya’da DAX 30 endeksi günü yüzde 1,53 düşüşle 12.666,51 seviyesinde, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,26 düşüşle 7.632,64 seviyesinde kapandı.
Avro/dolar paritesi ise (TSİ) 19.18 itibarıyla yüzde 0,60’lık düşüşle 1,1554 seviyelerinde işlem görüyor.
İTALYA’NIN NOTU İZLEMEDE
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İtalya’nın kredi notunun düşürülmesi yönünde izlemeye alındığını bildirdi.
Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada ülkede politik risklerin arttığı, bu nedenle de İtalya’nın “Baa2” olan kredi notunun düşürülmesi yönünde izlemeye alındığı kaydedildi.
Açıklamada İtalya’da sonbahar aylarında yeniden genel seçime gidilmesi olasılığının olduğu, artan politik risklerin sonucunda ülkenin mali gücünün zayıflamasından endişe edildiği vurgulandı.
İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın hükümeti kurma görevini Uluslararası Para Fonu (IMF) eski şefi ve ekonomist Carlo Cottarelli’ye verdiği hatırlatılırken, Cottorelli’nin parlamentoda çoğunluğun desteğini almasının mümkün görülmediği belirtildi.
İtalya’nın kredi notuna ilişkin izleme sürecinin üç aydan daha uzun sürebileceği, politik gelişmelerin netlik kazanmasının bekleneceği kaydedildi.
“AVRUPA YANLISI BİR İTALYA İSTİYORUZ”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias, Berlin’de Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında İtalya’daki siyasi krize değindi.
Ülkedeki siyasi gelişmenin istikrarsızlığa yol açması ve mali duruma etki etmesi durumunda bundan endişe duyacaklarını belirten Kotzias, “Biz istikrarlı, demokratik ve Avrupa yanlısı bir İtalya istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas Maas küresel sınamalara karşı Avrupa’daki tek cevabın “birleşik Avrupa” olması gerektiğini ifade etti.
“DAHA AZ DEĞİL, DAHA FAZLA”
Dünyada hiçbir ülkenin kendi çıkarlarını kabul ettirmesi için yeterli büyüklükte olmadığını kaydeden Mass, bundan dolayı daha az değil, daha fazla Avrupa’ya ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Mass, İtalya’daki hükümet krizine ilişkin de göreve kimin geleceği, ne kadar görevde kalacağı ve erken seçim yapılıp yapılmayacağının kestirilmesinin zor olduğunu kaydetti.
Karamsarlık yaymak istemediğini söyleyen Maas, İtalya’daki durumu ilgiyle izlediklerini belirtti. Maas, hükümet nasıl olursa olsun Almanya ile İtalya arasındaki derin dostluğun ve ortaklığın süreceğini vurguladı.
JUNCKER’DEN O SÖZLERE CEVAP
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker AB Komisyonu Bütçeden Sorumlu Üyesi Günther Oettinger’in İtalya hakkında tepki toplayan sözleriyle ilgili açıklamada bulundu.
Hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun İtalya’nın AB’nin kurucu üyelerinden biri olduğuna ve Avrupa entegrasyonuna büyük katkı sağladığına dikkati çeken Juncker, “İtalya’nın kaderi finansal piyasaların elinde değil.” değerlendirmesinde bulundu.
İtalya’ya saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Juncker, ülkenin Avrupa yolunda ilerlemeye devam edeceğine inandığını kaydetti.
Juncker, AB Komisyonu’nun İtalya ile karşılıklı saygı çerçevesinde çalışmaya hazır olduğunu ifade etti.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da konuyla ilgili, “Bütün AB kurumlarını seçmenlere saygı göstermeye çağırıyorum. Onlara ders vermek için değil, hizmet etmek için varız.” açıklamasında bulundu.
NE DENİLMİŞTİ?
AB Komisyonu Bütçeden Sorumlu Üyesi Oettinger, bir Alman yayın organına, finansal piyasaların İtalyanların sağ ya da soldaki popülist partilere oy vermemeleri konusunda “bir işaret vereceği” açıklamasında bulunmuştu.
Bu açıklama, özellikle İtalya’daki siyasetçiler tarafından sert bir dille eleştirilmiş ve tepki toplamıştı.
Oettinger, daha sonra yaptığı bir açıklamada, her ülkede sağ, sol veya merkez seçmenlerin iradesine saygı duyduğunu belirterek, “İtalyan piyasalarında yaşanan güncel gelişmelerle ile ilgili saygısızlık etmek istemedim ve bunun için özür dilerim.” ifadesini kullanmıştı.