Geostragika’da yer alan habere göre, Türkiye, GPS’e olan bağımlılığını azaltacak ve silah sistemlerinin özerkliğini artıracak teknolojilerin geliştirilmesine sistematik olarak yatırım yapıyor.

Amerikan ve Çin programları kapsamında uluslararası alanda test edilen kuantum navigasyon , Türk savunma sanayisinin İHA’ları için bir sonraki hedefidir. Bu teknoloji, Dünya’nın manyetik ve yerçekimi anomalilerinin hassas bir şekilde tespit edilmesine ve böylece insansız hava araçlarının sinyal paraziti olan ortamlarda bile konumlarını bilmelerine dayanmaktadır.

Bu ihtimal Yunanistan için önemli sonuçlar doğuruyor. Ege ve Doğu Akdeniz’deki elektronik harp senaryoları, insansız sistemlerin etkinliğini sınırlamak için GPS karıştırmasını da içeriyor.

Türkiye, Bayraktar, Akıncı veya Kızılelma’yı kuantum navigasyon sistemleriyle donatmayı başarırsa, bu silahlar uyduların tamamen “sessiz” olduğu bir ortamda bile isabetliliğini ve seyir kabiliyetini koruyacaktır.

Bu konu Yunanistan için stratejik bir zorluk teşkil ediyor. Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri, müttefiklerle ortaklıklar kurarak veya yerel bilgi birikimi geliştirerek GPS müdahalesine dayanıklı kendi çözümlerine yatırım yapmak zorunda kalacak. Kuantum navigasyonu yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengesini değiştirecek potansiyel bir katalizör.

DİLLERE DESTAN DÜĞÜNLE DÜNYA EVİNE GİRDİLER

Türkiye’nin, ASELSAN’ın Kuantum Araştırma Laboratuvarı KUANTAL’ı kurarak kuantum teknolojileri alanında önemli bir adım attığı belirtiliyor. TOBB ETÜ kampüsünde bulunan laboratuvar, ülkenin kuantum uygulamalarındaki bilgi birikimini ve teknolojik hazırlığını güçlendirmeyi amaçlıyor.

Laboratuvar, araştırmalarını yerli savunma sistemlerine aktarmayı ve askeri ve sivil ihtiyaçları karşılayacak uygulamalara sahip yüksek etkili prototipler üretmeyi hedefliyor. Üniversite ve araştırma merkezleriyle iş birliği, KUANTAL’ı uluslararası bir niteliğe kavuşturarak, dünyada bu bakış açısına sahip sayılı kuruluşlardan biri haline getiriyor.

KAYNAK: YENİ AKİT