İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sosyal medyadan tehdidindenden sonra evinin önüne gönderilen partililere sahip çıkılmadığını belirterek, “Her zaman olduğu gibi bir sahip çıkma olayı da olmadı. Ortada bırakıverdiler” dedi. “Korkmak, sinmek gibi bir durum söz konusu olamaz” diyen Akşener, yerel seçim ittifakı için de ilk kez konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Beylerbeyi’ndeki evinin önünde yaşanan gerginlik için, “Büyük bir yönetim boşluğu olduğunu (MHP) düşünüyorum. Böyle bir cesaretin nasıl bulunduğunu sorgulamak gerekir” dedi. MHP lideri Bahçeli tarafından net biçimde tehdit edildiğini söyleyen Akşener, “Korkmak, sinmek gibi bir durum söz konusu olamaz” ifadesini kullandı.
ORTADA BIRAKIVERDİLER… “Oraya gelen insanlara yönelik bir tavrım yok. Talimatı almışlar, gelmişler ama ne yazık ki bu insanlara her zaman olduğu gibi bir sahip çıkma olayı da olmadı. Ortada bırakıverdiler” diyen Akşener, şu ana kadar bir ittifak görüşmesi yapmadığını söyledi. İşte Akşener’in Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamalarından satır başları…
BÖYLE BİRŞEYİ YAPMAK KİMSENİN AKLINA GELMEMİŞTİ…
– Siyasetçiler arasında görüş ayrılıkları olur, birbirlerini eleştirebilir. Bir siyasetçinin evinin önünde eylem yapılması şimdiye kadar kimsenin aklına gelmedi. Türkiye işte böyle bir ruh hali içinde. Hayretler içindeyim. Böyle bir olay siyasi tarihimizde yok.
EĞER BEN KAFA EĞSEYDİM BÜTÜN SİYASİLERE YAPACAKLARDI
– Burada tabii hadisenin vahametini örtmeye yönelik bir çaba var ama örtülemez. Yani eğer burada kafa eğseydim, bunu geçiştirmeye kalkışsaydım; bütün siyasiler benzer olaylarla karşı karşıya kalırdı.
KORKMAK- SİNMEK GİBİ BİR DURUM OLAMAZ
3 yıldır Balgat’tan (MHP Genel Merkezi) bana doğru yani bizzat şahsıma yönelik söylenenleri ortaya koymaya, anlatmaya terbiyem müsaade etmiyor. Dolayısıyla ipin ucu kaçtı. Şunu da söylemek lazım, ben yani ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonraya inanan bir insanım. Buna iman etmiş bir insanım. Benim açımdan bu manada korkmak, sinmek gibi bir durum söz konusu olamaz.
DEVLET BAHÇELİ SOKAĞA ÇIKAMAZ…
– Ancak herkes diline, tavrına, salvolarına dikkat etmek durumunda. Böyle bir şey olur mu? Bir partinin genel başkanını başka bir partinin genel başkanı tehdit ediyor.
Edep dışı, ahlak dışı bir cümlem yok benim. Sayın Bahçeli’ye karşı böyle bir şeyim olmadı. Ama sayarsak kendisinin yönlendirmesiyle bana karşı yapılan o nitelemeleri sokağa çıkamaz. Dediğim gibi aile terbiyem müsaade etmiyor bunları söylemeye.
MHP’DEN BENİ YA DA PARTİMİ ARAYAN OLMADI…
– Bu olaydan sonra beni MHP’den arayan olmadı. Bir milletvekili ve genel sekreter üzerinden açıklama yaptılar. Beni arayan olmadığı gibi daha sonra da bir başka genel başkan yardımcısı tarafından “Hiçbirimizin haberi yoktu” denilerek Üsküdar İlçe Teşkilatı görevden alındı. En azından bu görevden alınmayı bile sağduyu işareti olarak görüyorum ben.
YARGININ DOĞRU İŞLEMESİ GEREKİYOR…
– Bir kere bununla ilgili devleti yönetenlerin bir tavrı olması gerekiyor. Türkiye’yi yol geçen hanına çevirme mantığının ortadan kalkması gerekiyor. Devlet ciddiyetinin ortaya konması gerekiyor. Benim yaşadığım hadiseden sonra işte o devlet ciddiyeti devreye girmeli. Yargının doğru işlemesi gerekiyor.
TALİMATI ALMIŞLAR GELMİŞLER AMA ORTADA BIRAKILDILAR
– Ben, Devlet Bahçeli tarafından net bir şekilde tehdit edildim. Oraya gelen insanlara yönelik bir tavrım yok. Talimatı almışlar, gelmişler ama ne yazık ki bu insanlara her zaman olduğu gibi bir sahip çıkma olayı da olmadı. Ortada bırakıverdiler.
‘İTTİFAK İÇİN OLACAK YA DA OLMAYACAK DİYEMEM’
– Bizim an itibarıyla seçim ittifakı konusunda herhangi bir görüşmemiz yok. 24 Haziran’a giderken ben DP ve SP ile görüşmeler yapmıştım. Şu aşamada böyle bir görüşmemiz yok. Şimdiden ‘olacak veya ‘olmayacak’ diyemem. Yarına yönelik ne olur ne biteri hep beraber göreceğiz. Temel bir ilkemiz var. Türkiye’ye nereden fayda olursa biz orada dururuz.