15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Büyükçekmece siyaset ve Sivil Toplum Kuruluşlarının saygın ismi SMMM Recep Erol, ‘Bir tarafta 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer taraftan da dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın gururunu yaşıyoruz’ açıklaması yaptı.
Milyonlarca insan adeta kahramanlık destanı yazarak sokağa döküldüğü günün hatıraları dün gibi akıllarda. 251 vatan evladının şehit, 2196’sının ise gazi olduğu 15 Temmuz 2016 yılı Milli Birlik ve Demokrasi Günü olarak ilan edildi.
Büyükçekmece’nin saygın ve sevilen ismi SMMM Recep Erol 15 Temmuz Destanıyla alakalı bir açıklama yaparak günün önemine dikkat çekti.
Erol, “Türk milletinin son yurdu, Devleti Ebed dediği bu yurdu 15 Temmuz 2016’da gafiller, delalete düşmüşler yerli iş birlikçileriyle birlikte ülkemizi bölmek, parçalamak istemişler. Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bir Suriye gibi, Irak gibi şu anda da Afganistan için aynı şeyleri planlıyorlar. Libya gibi karmaşık birbiriyle savaşan parçalanmış bir Türkiye istiyorlar. Onlar işte bu tarihi bilmediklerindendir. Hani derler ya; “Milletin bağrına dayamışlar hançeri, yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini. Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” Anadolu’nun her insanı destanlar yazmak için sayısız kahramanlarla doludur.
İşte 15 Temmuz’da da Anadolu insanı; kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, nede yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir. Kahramanlık ileri atılıp bir daha dönmemektir diyerek o darbe girişiminde bulunan hainlere gerekli dersi vermişlerdir. Tarih tekerrürden ibarettir derler. Tarihten ibaret alınsa tekerrür eder miydi tarih. Tarihin tekerrür etmemesi için çocuklarımıza, evlatlarımıza bu girdaplı dönemleri iyi anlatmamız gerekir. 15 Temmuz’da bu bakımdan önemlidir. Her 15 Temmuz’da milletimize nasıl bizden görünüp, milletimizi içten bölüp yıllarca sürecek bir iç savaşa sürüklemek isteyenlerin sinsi planlarını gözümüzle müşahede ettik. Dolayısıyla bizden görünüp bu memlekete fitne fesat sokmak isteyenler dün olduğu gibi bugün de mevcuttur. Ama bizler millet olarak uyanık olacağız ve bunların üstesinden geleceğiz. Sözlerimi Cahit Sıtkı Tarancı’nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum: Memleket isterim, Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun. Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim, Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun, Olursa bir şikâyet ölümden olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER: EMİN BEYAZ