Son dönemde insanların sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları yorumlar iftirayı, yalanı ve aşağılamayı beraberinde getirdi. İstanbul seçimlerinin yenilenmesi sonrasında bu durum linç kampanyasına dönüştü.
Kimsenin bir birine güvenmediği ilginç bir çağ yaşıyoruz.
Gerçeklerin peşinden koşmak, okuyup öğrenmek yerine kopyala yapıştır (copy paste) yaparak bir birimizi küçük düşürme gayreti içerisindeyiz.
İyicene kutuplaştık.
Görüşlere ve fikirlere saygı duymuyoruz.
Arkadaş, dost olsak bile bir birimizi dinlemiyoruz.
Duyduğumuz bir şeyi (yalan olsa bile) dayatarak karşı tarafa dikte etmeye çalışıyoruz.
CHP’liysek AK Partili dostlarımızın görüşlerini saygı duymuyoruz.
AK Partiliysek CHP’lilerin.
CHP’lilerin her ortamda özellikle YSK’nın İstanbul Seçimini iptal etmesi öncesi ve sonrası AK Partili yöneticileri ve taraftarlarını ağır bir dille suçladığını görüyorum. Özellikle Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar eleştirmekten öte iftiraya, hakarete ve küfüre dönüşüyor.
AK Partililerinde siyasi rakiplerinden aşağı kalır yanı yok. CHP’lilere küfürün yanı sıra hırsız ve terör örgütü ile ortaklık yaptıkları yakıştırması yapan yüzlerce paylaşım görüyor, sohbeti duyuyorum.
Ne hale dönüştüğümüzün örnekleri bunlar.
Nefret söylemleri, çirkin ve utanmaz yorumlar, aşağılayıcı yazılar.
Uygar ve medeni insanlar olmak yerine barbarca tavırlar.
Bir birimizi öfkelendirmek ve aşağılamak için olabildiğince emek veriyoruz.
CHP’ye yakın sanatçı topluluğu içerisindeyseniz AK Partililer ve AK Parti medyası tarafından linç ediliyorsunuz.
AK Parti’ye yakın sanatçılar arasındaysanız CHP’liler ve CHP medyası tarafından hedef gösterilip aşağılanıyorsunuz.
Bunun kimseye faydası yok anlamıyor musunuz? Bu davranışlar ve tutumlar insan olarak da ülke olarak da bizleri milim ileriye götürmez.
Neden bir birimizin fikrine saygı göstermiyoruz. Neden hoşgörü de bulunmuyoruz.
Daha önce de ifade etmiştim.
Annelere, babalara ve öğretmenlere İYİ İNSAN yetiştirmek için büyük görev düşüyor.
Sanırım İYİ İNSANLAR yetiştirmediğimiz müddetçe yukarıda belirttiğim sıkıntılar son bulmayacak.
Allah her insanı eşit şekilde yaratmıştır. Kimsenin kimseye karşı üstünlüğü yoktur. Ne zengini ve nede makam sahibi insanlar kabre farklı şekilde defnedilmiyor. Neticede herkes kefene sarılıyor, bunun dışında inanın başka bir üstünlükleri yoktur.
Bu kadar zor mu insanları kusurlarıyla sevmek? Hiç olmazsa oldukları gibi kabul etmek… Hilesiz hurdasız, yalansız dolansız, illa da bizim istediğimiz kalıba sokmadan, kendimize benzetmeye çalışmadan, karşılık beklemeden, gülmeden, kınamadan, arkasından konuşmadan sevemez miyiz insanları?
Hayat ve insanlara iyimser bir gözle bakmamız gerekiyor At gözlüklerimizi çıkarırsak, kendi gözlerimizle bakmayı öğrenirsek insanları olduğu gibi kabul etmenin ve kusurlarıyla sevmenin hiç de zor olmadığını göreceğiz…
EMİN BEYAZ: www.ensonnokta.com ve Anahtar Gazetesi İmtiyaz Sahibi…