İmar Barışı’na başvuru süresinin dolmasına bir ay süre kalırken, uzmanlar, vatandaşlara başvurularda yaşanması muhtemel sıkıntı veya yoğunluk nedeniyle mağdur olmaması için son günlere kadar beklememesi konusunda uyarıda bulundu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca vatandaşın devletle ihtilaflı durumunun ortadan kaldırılması, imara aykırı, ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması yoluyla bu yapılara yasallık kazandırılması hedefiyle hayata geçen İmar Barışı’na 8 Haziran’da başlayan başvurular, 31 Ekim’e kadar yapılabilecek.
Uzmanlar, herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için başvurularını son günlere bırakmamaları konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Avukat Ali Yüksel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İmar Barışı’nın 13 milyondan fazla yapıyı kapsadığını belirterek, bu kapsamda 8-10 milyon civarında bir başvuru olmasını beklediklerini bildirdi.
Yüksel, bugüne kadar milyonlarca başvuru olduğunu ancak edindikleri bilgiye göre henüz söz konusu rakamlara ulaşılamadığını kaydederek, “Bu yüzden son ay ciddi yoğunluk olacağını düşünüyoruz. Ayrıca 20 Eylül’de ilgili tebliğde yaşanan değişiklik, yoğunluğun artmasına neden olacaktır. Vatandaşlarımız, bu nedenle başvurularını son günlere bırakmasınlar.”dedi.
Ali Yüksel, “Tebliğde yapılan değişikliğe göre, yapı kayıt belgesi, ruhsatı veya kullanma izni bulunmayan yapılarda tamamı için yapı kullanma izni olan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık hangi bağımsız bölümde/bölümlerde yapılmış ise o bağımsız bölümler için ayrı ayrı veya yapının tamamı tek bir malike ait ise ve aykırılık bütün bağımsız bölümlerde ise yapının tamamı için düzenlenecek.” diye konuştu.
Yüksel, İmar Barışı başvurusunda en önemli konunun, ilgili binanın oturumunun, kat sayısının ve katların metrekaresinin doğru ölçülmesi olduğunu belirterek, imarlı bir arsada bulunan binanın ne kadarının imar hakları içinde, ne kadarının dışında olduğunun iyi analiz edilmesi gerektiğini bildirdi.
Binanın vasfını tespit etmeden başvuru yapılmaması gerektiğini vurgulayan Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Binaların basit yapı mı, villa mı, apartman mı olduğunu tespit etmek çok önemli. Bir binanın hangi tip yapı olduğu da bazen net olmayabiliyor. Belediye ya da ilgili valiliğe başvurarak binanın orada kaydı varsa sınıfını öğrenmek, yoksa bu işleri bilen teknik mühendislik ya da danışmanlık şirketlerinden binanın cinsi veya vasfını belirleyen bir rapor almak gerekir. Bu husus duruma göre ödenmesi gereken harç miktarını değiştirmektedir. Binanın vasfını tespit etmeden başvuru yapmayın.”
İstanbul Zirve Yapı Denetim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Cumhur Akpınar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar” tebliğinin 20 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından vatandaşlarda hareketlilik gördüklerini söyledi.
Akpınar, “Yaz ayları, tatil, Kurban Bayramı derken İmar Barışı’nda bazı vatandaşların başvurularını son döneme bıraktığını görüyoruz. Tebliğde yapılan değişiklik kapsamında yeniden başvuru yapacakların da etkisiyle başvurularda artışlar olacaktır.” dedi.
Araştırmalarına göre, bugüne kadar bakanlığa verilen belgelerde çok sayıda bilgi eksikliğinin bulunduğunu dile getiren Akpınar, “Bu bilgi eksiklikleri nedeniyle yapı kayıt belgelerinde ciddi hatalar oluşuyor. Vatandaşların, bu hatalı belgelerinin düzeltilmesi için son günlerde yoğun talepte bulunduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
Akpınar, oluşturulan yapı kayıt belgelerindeki hataların, büyük oranda vatandaş tarafından hiçbir değerlendirme ve tespit yapılmadan, teknik destek almadan başvuru yapılmasından kaynakladığını vurguladı.
Hatalı bilgilerin düzeltilmesi için artık e-Devlet üzerinden güncelleme yapılabildiğini anımsatan Akpınar, değişikliğe onay verildiğinde daha önceki belgenin iptal edildiğini ve yeni yapı kayıt belgesi oluşturulduğunu anlattı.
Akpınar, “Vatandaşlarımız, bu düzenlemeleri yaparken yeniden hata olmaması için muhakkak teknik kişilerden veya kuruluşlardan destek almalı.” uyarısında bulundu.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, 20 Eylül’de ilgili tebliğde yapılan değişiklikle bazı konularda yaşanan kafa karışıklığının giderildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Daha önce yapının tamamından mı yoksa sadece aykırılık olan kısımdan mı harç alınacağı konusunda karışıklık vardı. Bu konuda, ‘Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir’ hükmü değiştirildi. Yapı Kayıt Belgesi; yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için, yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık hangi bağımsız bölümde/bölümlerde yapılmış ise o bağımsız bölümler için ayrı ayrı veya yapının tamamı tek bir malike ait ise ve aykırılık bütün bağımsız bölümlerde yapılmış ise yapının tamamı için düzenlenir.’ hükmü getirildi.”
Kiraz, daha önce, blok yapılarda ve büyük parsellerde parselin tamamının arsa emlak vergi değerinin beyan edilmesinin sorun çıkardığını kaydederek, şu bilgileri verdi:
“Yeni düzenleme ile yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyeden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanıyor. Arsa emlak değeri, hazineye ve belediyelere ait taşınmazlar üzerinde inşa edilmiş yapılar için yapının oturum alanına karşılık gelen arsa payı üzerinden, parsel üzerinde birden fazla yapı bulunması durumunda, sadece Yapı Kayıt Belgesi müracaatında bulunulan yapıya isabet eden arsa payı üzerinden, hisseli taşınmazlarda, yapı malikine ait hisse oranı üzerinden hesaplama yapılıyor.”