Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edilmesinin ardından İBB’deki başkanlık odasından indirilen Atatürk tablosu yeniden asıldı. İmamoğlu portreyi kankası Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ile birlikte astı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, görevi devralmasının ardından başkanlık odasına yeniden Mustafa Kemal Atatürk’ün bir köylüyle konuştuğu tabloyu astı.
31 Mart seçiminin iptal edilmesinin ardından Ekrem İmamoğlu’nun, İBB başkanlık odasına astığı Mustafa Kemal Atatürk tablosu indirilmişti. İmamoğlu’nun eşyalarını teslim alan ekibi, Atatürk tablosunu İmamoğlu’nun belediyeye hediye ettiğini söyleyerek, portreyi almak istememişti. Fakat tablo 2 görevli tarafından odadan çıkarılmıştı.
23 Haziran’da yeniden İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, bugün mazbatasını aldı. İmamoğlu, görevi İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’dan devraldı. Devir teslim töreninde başkanlık odasında Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları bulunuyordu.
İmamoğlu’nun görevi devralmasının ardından 2 fotoğrafın yerine, daha önce indirilen ve İranlı ressam Florans Atlantis tarafından yapılan tablo asıldı. Tablonun asıldığı anın fotoğraflarını Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Twitter hesabından paylaştı.
Çalık, paylaşımında “Kadim dostum, başkanım, yol arkadaşım Ekrem İmamoğlu’nun makamına ait olan portreyi yeniden hak ettiği yere astık. Bir daha indirilmemek üzere. İsimler değişir, esas olan olan halktan kopmamaktır” ifadelerine yer verdi.
İBB Başkanlığı’na aynı yıl içinde ikinci kez seçilen Ekrem İmamoğlu, seçim öncesinde söz verdiği gibi İstanbullularla Saraçhane’de buluştu. Mahşeri bir kalabalığa konuşan İmamoğlu, ”Şehrin her kesimine, insanlarına saygınlık kazandıracağız” diyerek, şunları söyledi: ”Göreceksiniz başka bir mutluluk, sevgi, saygı ve huzur ortamı inşa edeceğiz. Bütün İstanbul’a sesleniyorum, bugün itibariyle trafikte korna çalmayacağız. Yolda giderken arabadan camdan dışarıya çöp atmayacağız. Yere çöp atmayacağız, atanları uyaracağız. İstanbul’u hep birlikte temiz tutacağız. Yaya geçidinde bir yaya gördüğünüzde ona araçlar ve şoförler yol verecek. Uygar bir şehir olacağız. Otobüste, metroda yaşlı bir hemşerimizi gördüğümüzde, hamileye, engelliye yol vereceğiz, yerimizi vereceğiz. Kibar İstanbullular olacağız, uygar İstanbullular olacağız bize yakışanı yapacağız.”
SARAÇHANE / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, mazbatasını ve mührünü teslim aldıktan sonra, Saraçhane’de mahşeri bir kalabalığa konuştu. Seçim otobüsünün üzerinden yüzbinlerce kişiye konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
”Hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınız. İyi ki bu milletin birer ferdiyiz. İstanbul’da yaşamanın, bu milletin bir ferdi olmanın, bu güzel bayrağın altında, bu güzel gök kubbenin altında, cumhuriyete ve demokrasiye inanmanın, geçmişten bugüne tüm değerlerine sahip çıkmanın, o onuru gururu yaşamanın büyük bir keyfi içerisindeyim. Sizlerle kol kola, omuz omuza olabilmenin büyük bir keyfini yaşıyorum. Bugün demokrasi bayramı. Bugün İstanbul’un bayramı. Hep birlikte çok güzel işler başaracağımızın müjdecisi olan bir gün bugün. İstanbul’a hayırlı olsun. 31 Mart gecesi, birileri saati durdurmak istedi ama 31 Mart gecesi durdurmak istedikleri saati, 23 Haziran’da millet çalıştırdı, millet. Saatleri durdurarak zamanın akışını önleyemezsiniz. Milletin iradesini hiçbir güç geri çeviremez. Milletin iradesini hiç kimse ama hiç kimse yok sayamaz. Milletin iradesine ve milletin emanetini iade etmeye çalışırsanız, millet de öyle bir karar alır ki, bunun önünde hiç kimse ama hiç kimse duramaz. Sizler bunu ispat ettiniz. Milletin iradesini yok sayanlara İstanbul, ‘Size öyle bir ders veriyorum ki” dedi. Alın 806 bin defa millet iradesini İmamoğlu’na teslim ediyor.”
”Millet ne yaptı? Millet bir avuç insana, demokrasiye sıkıntı vermek isteyen bir avuç insana öyle bir ders verdi ki. ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi’ dedi.
İstanbul, bu millete büyük bir özgüven kazandırdı. İstanbullu dedi ki, “benim adalet duygularımla oynayamazsınız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”
İstanbullu, 23 Haziran’da Cumhuriyet’e ve demokrasiye olan bağlılığını tescilledi. Bu tescil, dünyaya da şunu gösterdi. Türkiye, herhangi bir Orta Doğu ülkesi değildir. Türkiye, damarlarına kadar demokrasiye inanmıştır. İstanbullu, sadece bize oy verenler değil, bütün İstanbullular, tüm barışçıl duygularıyla, adalete inanan tüm duygularıyla, sandığa gitmesi en güzel günü İstanbul’a ve Türkiye’ye yaşatması, o bakımdan çok değerli, ben bu şehri 16 milyon insanına teşekkür ediyorum. Hep beraber demokrasiye verilen zararı tamir ettik. Hep beraber demokrasiyi hiçe sayanları bir kez daha milletçe yok saydık. Yok hükmündedir o bir avuç insan.”
”Bu şehirde 16 milyon insanımıza, eşit olduğumuzu gösterdik, hep birlikte. Eşitiz biz. Zengini, fakiri eşitiz. Eşitlik duygusu çok önemli. Ayrımcılık yok. Türk, Kürt herkes eşit. Ermeni’si, Rum’u, Süryani’si, Yahudi’si Arnavut’u herkes eşit. Milletçe biriz biz, biriz. Sünni’si, Alevi’si hep bir aradayız. Hristiyan’ı Musevi’si birlikte mutlu olacağız. Birlikte mutluluk yaşatacağız bu kente. 16 milyon bütün hemşerilerimi, 16 milyon vatansever olarak bu millet ve devlet için her zaman hizmeti en önemli karakter görürüz. Bunun mücadelesini verdik. 23 Haziran bir kez daha bu şekilde büyük bir mesaj vermiştir İstanbulluya. İttifak partilerimize teşekkür ediyorum, evladı olduğum beni yetiştiren bugüne getiren Cumhuriyet Halk Partisi’ne teşekkür ediyorum. Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. İttifak partimiz İYİ Parti’ye çok teşekkür ediyorum. Saygıdeğer Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e teşekkür ediyorum. Partilerimizin tüm çalışanlarına, emekçilerine, her iki il başkanıma, onların nezdinde ilçe başkanlıklarına, kadın kollarına, gençlik kollarına, milletvekillerine, parti meclis üyelerine, genel başkan yardımcılarına çok ama çok teşekkür ediyorum. Canan Kaftancıoğlu’na teşekkür ediyorum, Buğra Kavuncu’ya teşekkür ediyorum. Tüm siyasi partilere teşekkür ediyorum. Bu süreçte demokrasiye katkı sundukları için, bize destek veren vermeyen tüm siyasi partilere teşekkür ediyorum. Ama ben biliyorum çok kıymetli oylarını alsak da almasak da eşit vatandaş olarak hepsine gururla hizmet sunacağım, gururla.
Özellikle siyasi partilere teşekkür ederken hem destek olan hem demokrasiye katkı sunan HDP’li hemşehrilerime teşekkür ediyorum. AK Partili hemşehrilerime, MHP’li hemşehrilerime teşekkür ediyorum. DSP’li, BBP’li, BTP’li, Vatan Partili, DP’li dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca demokrasiye her ortamda katkı sunarak adaylığını devam ettiren Vatan Partisi adayına da teşekkür ediyorum. Ama özellikle demokrasiye büyük katkısı olan her zaman demokrat duruşuyla sürece katkı sunan Saadet Partisi’ne ve adayına teşekkür ediyorum. Ben, İstanbul halkının bize her ortamda her aşamada sahip çıkan yanımızda olan kampanyaya katkı sunan İstanbul gönüllülerine teşekkür ediyorum.”
”İstanbul gönüllülüğü kavramı sadece seçimle kalmayacak. Bugün itibariyle bütün İstanbul’u gönüllü olmaya davet ediyorum. Haziran ayı itibariyle, bu önemli kampanyamıza destek olan kampanya çalışanlarıma, ajansa bütün danışmanlarıma, çalışma arkadaşlarıma, emekçilere herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’nin yaratıcı insanlarına, iş insanlarına, emekçilerine, kısacası o büyük kalpleriyle İstanbul’un çocuklarına teşekkür ediyorum. Ben İstanbul’un enerjisi olan ve enerjisiyle beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan İstanbul’un gençlerine teşekkür ediyorum. İstanbul’un kadınlarına teşekkür ediyorum. Toplumun vicdanı kadınlara teşekkür ediyorum. Bu şehrin beyefendilerine, insanlarına güzel hemşerilerime teşekkür ediyorum. Ama özellikle altını çizerek, cesaretleriyle bugüne kadar yanımızda olan bundan sonra da yanımızda olacağına inandığım sanatçılara teşekkür ediyorum.”
”Hepinize şunu söyleyeyim. Size söz verdiğim gibi İstanbul’da israf bitecek, tasarruf başlayacak. Gelir adaleti başlayacak. Hakça hukuka uygun, eşit bir şekilde İstanbul’un nimetlerini 16 milyon insana paylaştıracağım. Kendimi bu şehrin insanlarına, bu şehrin çocuklarına, gençlerine adayacağım ve sizler için gece gündüz çalışmaya söz veriyorum. Artık zaman kaybetme vaktimiz bitti, hiçbir lüksümüz yok. Gece gündüz çalışmamız lazım. Seçim bitti. Yaptığımız İstanbul buluşmasıyla artık hepinizin bana yardımcı olmasını istiyorum. Hep birlikte çözüm üreteceğiz. İstanbul’a herkesin gönül vermesini istiyorum. Hep birlikte yardımcı olacağız birbirimize. Her yere göz kulak olmanızı istiyorum. Hep birlikte İstanbul’da benimle beraber çalışmaya hazır mıyız?”
”Birlikte İstanbul’u ayağa kaldıracağız. İş insanlarına, mali anlamda hazır olan iş insanlarına sesleniyorum. İlk etapta özellikle başta kreş kampanyamız olmak üzere çocuklara ve sosyal anlamdaki birçok projemize eşlik etmelerini bekliyorum. İstanbul’un her kesimini bu süreçte seferberliğe davet ediyorum.
Biz bu şehrin inançlarını, kurucu değerlerini hep birlikte var edeceğiz. Şehrin her kesimini insanlarına saygınlık kazandıracağız. Göreceksiniz başka bir mutluluk, sevgi, saygı ve huzur ortamı inşa edeceğiz. Bütün İstanbul’a sesleniyorum, bugün itibariyle trafikte korna çalmayacağız. Yolda giderken arabadan camdan dışarıya çöp atmayacağız. Yere çöp atmayacağız, atanları uyaracağız. İstanbul’u hep birlikte temiz tutacağız. Yaya geçidinde bir yaya gördüğünüzde ona araçlar ve şoförler yol verecek. Uygar bir şehir olacağız. Otobüste, metroda yaşlı bir hemşerimizi gördüğümüzde, hamileye, engelliye yol vereceğiz, yerimizi vereceğiz. Kibar İstanbullular olacağız, uygar İstanbullular olacağız bize yakışanı yapacağız. Bu şehirde her yönüyle başka bir dönem başlatıyoruz. Biz bu şehrin her anını sizinle paylaşacağız. Şeffaf, katılımcı bir İstanbul olacağız. Hiç kimseyi dışarıda bırakmayacağız. İstanbul adil bir kent olacak. Hızlıca hizmet üretecek.”
”Buradan duyurmak istiyorum. İşine sahip, alın teri döken ve bu şehir için çalışan kişiye partiye değil, 16 milyon İstanbullu için çalışan her İBB çalışanının yeri başımın üstü ama başka öncelikleri olan varsa, iş hukukuna, ahlakına göre davranmıyorsa, belediyede başka işler peşinde koşuyorsa benim onunla işim olmaz. Liyakatiyle çalışanları başımızın üstünde tutacağız, bu şehirde biz-onlar diye bir ayrım olmayacak. Biz bu şehrin 16 milyon insanını rengi, ahengi olarak görüyoruz. Kaynakları adil dağıtmaya geliyoruz. bu şehir bir hoşgörü şehri olacak. Herkesi içine katan. Şunu bilin, seçimin kazananı biz ya da buradakiler değil, seçimin kazananı İstanbul ve Türkiye’dir. Benden önce bu şehre iyi işler yapmış kim varsa teşekkür ediyorum. Bu şehre emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Biz, bu şehrin yaşayanlarını barıştıracağız. Siyasette kirli dili yok edeceğiz partizanlığı bu binalardan söküp atacağız. Artık liyakat var, adalet var, unutmayın.”
”Burada bir Fenerbahçeli ile Trabzonsporlu evleniyor onların nikahını kıyacağım. Ne demiştik, yolumuz uzun. Ne demiştik, heyecanımız var. Ne demiştik, gençliğimiz var! Çalışacağız ve başaracağız. Kimsenin şüphesi olmasın. Allah şahit, çok çalışacağım. Benimle gurur duyacağınız işler yapacağız. Bize, hatamız olduğunda lütfen bizi uyarın. Bize önerilerinizi yollayın. Bizi yalnız bırakmayın. Bizi eleştirin. Arkamızdan başka işler çevirenler varsa onlardan da bizi koruyun. Var mıyız? Biz şunu söylüyoruz, bu şehrin çoğunluğu millet. Bu şehrin insanları hizmet bekliyor hizmet. Biz ne dedik? Kişilere değil, partilere değil, biz İstanbul’a hizmet etmeye geliyoruz. Onların sevgisi, onların güzel duyguları her sabah kalktığımızda bizi şarj edecek, güne enerjik başlayacağız. Bu şehrin güzel renkleriyle, çok güzel işler başaracağız. Tüm takımlarına, GS, FB, BJK’siyle çok güzel işler başaracağız. Kıymetli dostlarım bu sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engel yok. Bu sıcakta bir arada olduk. Hayırlı olsun dedik. Yardımınıza, desteğinize elbette ihtiyacımız var. Ben kendimi burada bulunan bulunmayan 16 milyon İstanbulluya emanet ediyorum. Sizlerle beraber çok büyük işler başaracağız. Sizleri de Allah’a emanet ediyorum. Bu sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engel yok. Hepinizi çok seviyorum. Her şey çok güzel olacak. Oldu, oldu. İyi ki varsınız.”