Yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesini yöneten, ayrıca Esenyurt ve Küçükçekmece gibi dev bütçeli ilçeleri yöneten AK Partide ki şımarıklığı şimdi CHP’lilerde görüyorum.
Yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesini yöneten, ayrıca Esenyurt ve Küçükçekmece gibi dev bütçeli ilçeleri yöneten AK Partide ki şımarıklığı şimdi CHP’lilerde görüyorum.
Paylaştıklarından,
Paylaşımlarıma yaptıkları yorumlardan,
Yazarların,
Düşünürlerin,
Kendilerine yakın olmayan siyasilerin paylaşımlarına yaptıkları yorumlardan bunu anlamak mümkün.
Çok zeki ya da dahi olmanıza gerek yok.
Sosyal medyaya etraflıca baktığınızda, incelediğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.
Nasıl AK Parti tokadı yedi sersemledi.
Kibir ve şımarıklık nasıl onları yere serdi!
Kibir ve şımarıklığın şifası kaybetmektir.
Neyi?
İnsanı ne şımartmışsa, onu:
Para, güzellik, şöhret, itibar, oy vesaire vesaire…
22 yıllık meslek hayatımda zamanın ne kadar hızlı geçtiğini, değişmez denen ilçelerin ve belediyelerin nasıl değiştiğini yaşayarak gördüm.
Kibir, küstahlık, şımarıklık, kendini beğenmişlik, haddini bilmezlik, yalancılık sonun başlangıcıdır.
Benden söylemesi…
Eleştiri yapanları düşman görmeyin, aforoz etmeyin, tenkit eden insanlardan korkmayın.
Asıl siz, troller, eyyamcılar, menfaatperestler, samimiyetsizlerden korkun.
Bakın kibir, kişinin başkalarını küçük görerek kendini onlardan üstün saymasıdır.
Kimi zaman soyluluk, güzellik, fiziksel güç gibi yaratılıştan gelen birtakım özellikler; kimi zaman da Allah’ın kendisine sonradan bahşettiği zenginlik, makam, ilim ya da nüfuz gibi nimetler, kıskançlığa ve bencil tutkulara meyilli olarak yaratılan insanı kendini beğenmeye sevk eder.
Önceleri kendini beğenen kişi, zamanla sahip olduğu güzel özelliklerle övünmeye, başkalarından farklı olduğunu düşünerek büyüklenmeye başlar.
Çevresindekileri küçük görerek kendisinin “en üstün” olduğu hissine kapılır ve böylece kibir hastalığına yakalanır.
Kibirli insan daima kendisinden yüksektekilere bakar, onları kıskanır, onlar gibi olmak, hatta onları geçmek için çabalar durur.
Bu arzusuna ulaşamazsa hayattan zevk alamaz hale gelir ve sürekli halinden şikayet eder.
Halbuki insanlığa rehber olan Hz. Peygamber, “Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden üstün olanlara bakmayın! Allah’ın nimetini küçümsememeniz için en uygun olanı budur“ sözüyle haline şükreden kanaatkâr bir kul olmayı tavsiye etmektedir.
EMİN BEYAZ: ENSONNOKTA GENEL YAYIN YÖNETMENİ