Mülteci krizinin sürdüğü Yunanistan’ın Midilli Adası’nda artan tansiyon yardım çalışmalarını da sekteye uğrattı.

Avrupa’ya ulaşma hayaliyle çıktıkları yolda Moria mülteci kampında sıkışıp kalan göçmenler ve mültecilere karşı isyan eden öfkeli kalabalıkların çıkardığı olaylar, bölgede çalışan sağlık personelinin yaşamını tehdit eden bir noktaya ulaştı.

Kadın, erkek, çocuk 22 bin kişinin “içler acısı” koşullarda tutulduğu Moria mülteci kampındaki göçmenlere yardım için adaya giden bir grup doktor, saldırıların ardından kampı terk etmek zorunda kaldı.

Bu saldırı, adadan birçok sivil toplum örgütünü çekilmek zorunda bırakan ve gitgide artan hasmane bir ortamda uluslararası yardım çalışanlarını hedef alan şiddet olaylarına eklenen son halka oldu.

Sağlık ekibinde yer alan İrlandalı doktor Victoria Bradley, Guardian’a yaptığı açıklamada, “Canlarımızı kurtarmak için oradan ayrıldık. Ortam çok, çok korkutucu” ifadelerini kullandı.

“Başımı tekmelemeye kalktılar”

Yaşadığı “korku ve bitkinlik” sesine de yansıyan doktor, başlarından geçen hadiseyi şöyle anlattı:

İçinde benim de olduğu 8 araçlık konvoy Moria’dan çıkarken öfkeli bir çete tarafından sarıldı. Klinik işlemlerini tamamladıktan sonra barikatlar yüzünden ana yola giremedik ve bizi almaya gelen bazı araçlara ulaşabilmek için zeytinlikler içinden yürüdük. Kısa süre sonra, çivili kocaman ağır sopalar taşıyan 50 kadar erkek tarafından durdurulduk. Arabamızın ön camını tuzla buz ettiler. Ardından iri yarı bir adam ayağını benim olduğum yerdeki camdan içeri soktu, başımı tekmelemeye kalkıştı.

Sağlık ekibini taşıyan konvoy saldırıya uğradı (Irish Times)

“Mülteciler bize yiyecek ve battaniye verdi”

Dehşet anlarının ardından kampa geri dönüp sığınacak yer aradıklarını söyleyen Bradley şöyle devam etti:

Mülteciler çok yardımsever davrandı, bize felafel ve battaniye getirdiler. Geceyi seyyar bir yapıda geçirdik. Hava tam anlamıyla dondurucuydu. Tek düşünebildiğim, dışarıdaki çadırlarda yaşayan insanların ne yaptığıydı.

ESENCAN HASTANESİ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLADI

Irish Times’a konuşan doktor Nicola Cochrane ise saldırıya geçen grubun yüzlerini kar maskeleriyle gizlediğini belirtirken, “Bağırıp arabaları terk etmemizi istediler. Bizi yakalamalarından endişe duymaya başladım. Dışarı çıkmış olsak kim bilir bize ne yapacaklardı. Arabalarımızın hepsini parçaladılar” dedi.

Normal şartlarda adada bir hafta kalmayı planlayan ekibin pazar günü yaşanan hadiseden sonra hemen ertesi gün hep birlikte bölgeden ayrılmaya karar verildiği belirtildi.

Midilli’deki şiddet olayları mülteci krizinin ön cephesinde yer alan adada uzun süredir var olan patlamaya hazır gerilimin boyutunu gözler önüne sererken, Guardian gazetesi “(Ada), Avrupa’ya ulaşmayı uman ‘milyonlarca’ kişiye Türkiye’nin birden sınırlarını açma kararı alması sonrası muhtemelen büyük bir mülteci akınına hazırlanıyor” değerlendirmesi yaptı.

Göçmen akışını teşvik etmekle suçlanıyorlar

Sivil toplum kuruluşları Midilli’ye ulaşan göçmenlere yardım ettikleri için suçlanırken, “göçmen akışını teşvik ettikleri” gerekçesiyle gönüllü ekiplerin araçları da saldırıya uğruyor.

Öte yandan mülteci gerginliğinin bir diğer adresi Sakız Adası’nda yardım gruplarının göçmenler için tedarik ettiği kıyafetler ve battaniyelerin tutulduğu bir depo salı günü alevlere teslim oldu. Yangının çıkış nedeni bilinmezken, polis yetkilileri sivil toplum kuruluşunun çalışanlarının, Türk sahili tarafında “insan kaçakçılarıyla iletişime geçerken suçüstü yakalandığı” iddiasında bulundu.

Zorlu deniz yolculuğunun ardından Midilli Adası’na ayak basan bir göçmen (AP)

Belediye Başkanı: Halk adanın kendilerine kalmasını istiyor

Atina yönetimi çıkardığı yeni kanun uyarınca Midilli’deki Moria kampıyla Sakız ve Sisam adalarındaki kampların kapatılarak bunların yerine her biri 5 bin kişilik üç yeni kamp inşa etmeyi planlıyor. Ada sakinleriyse kapalı kamplara kalıcı olacakları endişesiyle karşı çıkıyor ve bu nedenle çıkan olaylar zaman zaman polisle çatışmaya kadar gidiyor.

Gösterilere bizzat katılan Midilli Belediye Başkanı Stratis Kitelis ise “Burada neredeyse Midilli nüfusu kadar (yabancı) 27 bin kişi var. Kriz patlak verdiğinde onlara kucak açmıştık ancak şimdi halkımız bu insanların geri dönüp adayı kendilerine bırakmasını istiyor” diyor.