Esed rejimi ve destekçilerinin bombardımanı altındaki İdlib’deki insanlık dramına sessiz kalmayarak harekete geçen Türkiye’deki yardım kuruluşları, bölgede barınma, giyecek ve gıda yardımlarına hız verdi.
Deniz Feneri Derneği, bombardımandan kaçarak Türkiye sınırına yakın çadır kentlere yerleşen İdlibliler için yatak, gıda malzemesi, çadır ve battaniye yardımı yapıyor.
Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırılarına maruz kalan İdlib’de sivil kayıplar her geçen gün artarken, saldırılardan kaçmaya çalışarak Türkiye sınırı yakınlarına gelen İdlibliler de kış şartlarının ağırlaştığı bölgede yaşam mücadelesi veriyor.
İdlib’deki insanlık dramına sessiz kalmayarak harekete geçen Türkiye’deki yardım kuruluşları da bölgede barınma, giyecek ve gıda yardımlarına hız verdi.
Bu kapsamda Deniz Feneri Derneği de rejimin ve Rus jetlerinin altında kalan İdliblilerden Türkiye sınırı yakınına ulaşabilenlere, yatak, gıda malzemesi, çadır ve battaniye yardımı yapıyor.
Dernek, bugüne kadar bağışçılarının desteğiyle saldırıların arttığı İdlib kentinden kaçarak Türkiye sınırı yakına yerleşen yaklaşık 3 bin 500 aileye, 10 tır yardım malzemesi ulaştırıldı.
Kış ayının iyice kendini hissettirmesiyle ekmek üretimini artıran dernek, Suriye’nin farklı noktalarında kurulan fırınlarda üretilen ekmekleri günde on binlerce Suriyelinin sofrasına ulaştırıyor.
Ekmekler, Suriyeli ailelerin damak tatlarına göre üretilip Suriye’nin İdlib, Humus, Hama ve Halep kırsalları başta olmak üzere Türkiye sınırına yakın kamplarda da dağıtılıyor.
En temel yaşam malzemesi olan ekmekler ülkelerindeki iç savaş nedeniyle zor günler yaşayan Suriye halkının önemli bir ihtiyacını gideriyor.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Coşkun Yıldız da yaptığı açıklamada, bağışçıların un bağışlarıyla günlük 30 bin ekmeği 3 bin aileye ulaştırılmasını sağlandığını söyledi.
Bombardımana maruz kalarak Türkiye sınırı yakınlarındaki güvenli bölgeye kaçanlar arasında 2 küçük Suriyeli de bulunuyor.
Evlerine düşen bomba nedeniyle babaları ölen ve aynı saldırıda yüzleri yanarak tanınamayacak hale gelen Musab ve Yasir kardeşler de anneleriyle birlikte Türkiye sınırındaki derme çatma çadırda yaşam mücadelesi veriyor.
Sadakaşatı Derneği de Türkiye sınırına göç eden zor durumdaki ailelere bot, mont, bebek bezi ve bisküvi dağıtımı gerçekleştiriyor.
Sadakataşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal denetiminde bölgede bulunan acil yardım ekibi, Maaret El Numan bölgesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle Harbanuş’da bulunan Şeyh Mustafa kampına göç eden mültecilere 250 bot, 250 mont ve 500 paket sütle bebek bisküvisi dağıttı.
Dernek ayrıca, geçen hafta bölgede yaptığı dağıtım kapsamında İdlib kırsalında yaşayan ihtiyaç sahibi ailelere 2 bin 370 soba, 100 ton yakıt, 6 bin çift bot, bin adet mont, 6 bin çorap ve 5 bin adet polar battaniye dağıtımı gerçekleştirdi.
Dernek, başta gıda, hijyen malzemeleri, ilaç, kışlık kıyafet dağıtımlarını aralıksız sürdürüyor.
Bölgede yaşanan çadır krizinin çözümü için ilk etapta 300 ailenin barınabileceği bir çadır kentin temelini atan ve gönüllülerin desteğiyle 350 çadır kurmayı hedefleyen dernek, bu kapsamda 200’den fazla çadırın yapımını tamamladı.
Sadakataşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal, “İdlib’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Çatışma bölgelerinden göç eden insanlar geldikleri mülteci kamplarında boş alan bulamadıkları için çadırlarını kuramıyorlar. Şimdi de İdlib’de 100 binden fazla sivil yaşanan bombardıman nedeniyle sınırımıza göç etti. Bölgenin acil bir şekilde hijyen malzemeleri, gıda, kışlık kıyafet ve çadıra ihtiyacı var. Bölgeye acil yardımları ulaştırmaya ara vermeden devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Hayırseverler, İdlib yardımlarına destek olmak için banka hesap numaralarına, “www.sadakatasi.org.tr web” adresinden ulaşabilecek. Hayırseverler, tüm operatörlerden İDLİB yazarak 2989’a SMS göndererek 5 lira destekte bulunabiliyor.
Suriye’deki olayların başlangıcından itibaren yardımlarını sürdüren İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı da son günlerde yaşanan insanlık dramı nedeniyle çalışmalarına hız verdi.
İHH bu kapsamda, 533 sünger, 1367 gıda kolisi, 350 hazır yemek kolisi, 304 kıyafet paketi, 300 bebek maması, 5 bin 753 çocuk bezi, 6 bin 170 çizme, 2 bin 650 koli bebek bisküvisi, 1175 sıcak yemek, 860 güneş enerjili el feneri, 5 bin 274 battaniye, 7,5 ton kömür, 460 halı, 343 hijyen paketi, 900 adet 5 kilogramlık zeytin tenekesi, 970 adet mont, 1300 kilogram helva, 360 kadın pedi, 715 çocuk sepeti, 83 hasır, 3 bin 600 litre su, 14 bin 635 kilogram ısıtma malzemeleri, 135 soba, günlük 2 bin ekmek paketi, 500 giyim ve ayakkabı sepeti ile 300 çadır yardımı gerçekleştirdi.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım da Türkiye sınırına gelen göç dalgası sonrası yeni kurulan kampları gezerek, çalışmaları yerinde inceledi.
Türkmen Dağı bölgesindeki bir kampta çalışmaları inceleyen İHH Başkanı Bülent Yıldırım, burada yaptığı açıklamada, İHH’nın kurulduğu günden bu yana destek veren gönüllülere teşekkür etti.
İdlib’te bulunduğu bölgede 7 bin çadırın olduğunu anlatan Yıldırım, “Sadakataşı’nın kurduğu çadırlar da burada. Burada çok büyük bir çadır kent kurmuş. Bizler de bu çadır kentlerde ayrıca çalışıyoruz. Buradaki evler yetim aileleri için yapılıyor. Burada 50 yetim ailesi kalacak, üst taraftaki daireler 36 metrekare, alttakiler 40 metrekare civarında, iki oda, mutfağı, banyosu ve lavabosu var. 32 tanesi tamamlandı. Onların anahtarlarını teslim edeceğiz. Birkaç gün içerisinde yetim çocuklarımız burada kalacak.” diye konuştu.
İdlip’de briket evler yapmak istediklerini aktaran Yıldırım, “Şu anda insanlar ya çadırlarda ya da dışarıda kalıyorlar. Briket evler çok güzel, maliyeti az. 360 dolar. Tük parasıyla da yaklaşık 2 bin 200 lira. Kadim dostlar olarak bu kampanyayı başlatıp diğer gruplara da yaygınlaştırırsanız yine insanların yağmurdan, soğuktan, çamurdan kurtulmasını hep birlikte sağlamış oluruz yetimlerin dulların duasını alırız.” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki bir yetimhaneyi de gezen Yıldırım, “Burada 90 tane yetim çocuğumuz var. Türkmen kardeşlerimizin bu okuluna yardım etmek isteyen bütün arkadaşlarımı göreve davet ediyorum. Çünkü bu yetim çocuklara biz bakmalıyız. Bu yetim çocukların sevabını biz almalıyız. Bu okulların hiçbir şekilde fon sıkıntısı çekmemesi gerekiyor. Sizi Türkmen Dağı’ndaki Türkmen yetimlere yardıma davet ediyorum.” dedi.