SON DAKİKA

En Son Nokta

AB Fosil Yakıtlı Araçları Yasaklarken Türkiye Ne Yapacak?

Avrupa ülkeleri karbon salınımını azaltmak amacıyla mazot ve benzinle çalışan fosil yakıtlı araçların kullanımını sonlandırmaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği’nde (AB) 2035’e kadar bu araçların satışının sona erdirilmesi gündemdeyken kıta genelinde elektrikli araçlara geçişte dünya lideri konumunda olan Norveç’in hedefi ise 2025.

Bilgileri Kopyala
AB Fosil Yakıtlı Araçları Yasaklarken Türkiye Ne Yapacak?
Kategori: Genel - Bu haber 7.361 kez okundu.

Avrupa yollarında karbon salınımını düşüren elektrikli ve hibrit (elektrik ve benzinli yakıt teknolojisini bir arada bulunduran) çevre dostu taşıtların sayısı giderek artarken Türkiye’de bu araçların pazar payı 2021’de de düşük kaldı.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) verilerine göre, AB ülkelerinde 2021 yılında satılan 3 otomobilden 1’i hibrit ve elektrikli olurken bu araçların toplam pazar payı yüzde 37,6’ya yükseldi. Türkiye’de de geçen yıl bu araçların satışları katlandı. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, 2021’de elektrikli otomobillerin satışı yüzde 237,2 artışla 2 bin 846’ya, hibrit otomobillerinse yüzde 105,1 artışla 49 bin 493’e ulaştı. Ancak çevre dostu teknolojiye ilgi artmasına karşın Türkiye’de elektrikli araçların toplam satışlardaki payı binde 5’te, hibrit araçlarınsa yüzde 8,8’de kaldı.

“ÖTV’yi düşürüp bunu teşvik edeceğimize arttırıyoruz”

VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Tamer, Türkiye’de elektrikli araçların satışını etkileyen faktörleri şöyle sıraladı: “Son yıllarda araç satışları oldukça arttı. Bunun tabii temel nedeni özellikle 2021 yılında ve önceki yıllarda akaryakıt fiyatlarının oldukça yüksek oranlarda artmış olması. İlginin düşüp düşmeyeceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz ama elektrik fiyatı da artık arttı. Dolayısıyla avantajlı olmaktan çıkma yolunda ilerleyebilir bu. Burada başka bir etken, şarj şirketlerinin de bu elektrik fiyatlarına bağlı olarak yüzde 100-130 civarında kendi şarj ücretlerine zam yapmış olması. Başka bir etken de artık ilginin artmasıyla beraber ÖTV’nin de (Özel Tüketim Vergisi) arttırılmış olması. Yani biz burada ÖTV’yi düşürüp bunu teşvik edeceğimize bunu arttırıyoruz. Bu, aslında teşvik edilmesi, ÖTV’nin gerekirse sıfırlanması ya da çok cüzi miktarlarda uygulanması gereken bir durum.”

Türkiye’de 2021 yılında elektrikli otomobillerin özel tüketim vergileri ciddi oranda arttırıldı. Bu kapsamda motor gücü 85 kilovat olan elektrikli araçlarla ÖTV oranı yüzde 3’ten yüzde 10’a, motor gücü 85 kilovat ile 120 kilovat arasındaki elektrikli araçlarla ÖTV oranı yüzde 7’den 25’e, motor gücü 120 kilovatı geçen elektrikli araçlarda ise ÖTV oranı yüzde 15’den yüzde 60’a yükseltilmişti.

“Türkiye, Avrupa’da istenmeyen otomobillerin pazarına dönüşebilir”

Tüm dünyada elektrikli otomobillere vergi teşvikleri uygulandığını belirten Tamer, “Öncelikle karbon emisyonunu düşürmek özellikle gelişmiş ülkelerde temel bir amaç. Elektrikli araçlar için ücretsiz otopark bölgeleri sağlayabiliyor. Şarj imkanı da bulunan bölgeler sağlayabiliyorlar ki özellikle Avrupa’da ya da benzeri ülkelerde otopark ciddi bir maliyet. Bu ciddi bir maliyeti teşvik edici bir unsur olarak sunabiliyorlar. Vergi muafiyeti sağlayabiliyorlar. Kimi ülkelerde vergi iadesi şeklinde uygulamalar olabiliyor. Yani bu birçok ülkede artık teşvik edilen bir durum haline gelmiş durumda” diye konuştu.

Türkiye’nin dünyadaki dönüşümün gerisinde kalması halinde diğer ülkelerin elinde kalan otomobillerin pazarı haline gelebileceğini söyleyen Tamer, “Avrupa’da başta Almanya olmak üzere dizelin yasaklandığı birçok ülke var. Yani şehir içine girmesi yasak. Satışı yasak değil ama satışları çok ciddi miktarda etkileyen bir durum bu. Bu durumda Türkiye’ye gelen dizel otomobil miktarı artmaya başladı. Bize de bu istenmeyen teknolojiyi yönlendirmeye başlıyorlar. Dolayısıyla eğer biz zamanında ve doğru hamleleri yapmazsak benzeri bir durum aslında orada da karşımıza çıkabilir” sözlerini kullandı.

Elektrikli otomobilde pahalı model sıkıntısı

ÖTV’de yüzde 400’e varan artışla beraber Türkiye’de 100 kilometre menzil sunan ve maksimum 80 kilometre hıza ulaşabilen, iki kişilik, en ucuz elektrikli otomobilin başlangıç fiyatı 297 bin 700 TL. Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun, Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçların genelini pahalı modellerin oluşturmasının satışlara olumsuz yansıdığını kaydetti: “Segment açısından baktığınız zaman orta segmentteki araçlar. TOGG (Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu) yakında elektrikli araçlarını piyasaya sürecek ama onların da lüks segment olacağını düşünüyoruz. Türkiye pazarına geleceğini söyleyen yabancı yatırımcılar da mevcut.”

Elektrikli ve hibrit araçların satışında kredi olanaklarının teşvik edilebileceğini söyleyen Torun, “ÖTV aynı korunabilir. Ancak KDV (Katma Değer Vergisi) oranlarında ciddi indirimler yapılabilir. Sadece elektrikli ve hibrit araçlara özel olarak daha uzun kredilendirme sistemleri yaratılabilir ve belki de leasing benzeri bir sistem gerçekleştirilebilir” dedi.

Türkiye’de bazı markaların hibrit otomobil üretimi yaptığını ancak devletten hiçbir teşvik alamadıklarını söyleyen Torun, devletin üreticilere de destek olmasını istedi: “Globale baktığınız zaman araç, mobilite ve otonom sistemlerin geliştirilmesi gibi Ar-Ge yatırımlarına devletler çok destek veriyor. Çünkü otomobil artık bir nakil aracından çok teknolojik birer cihaz ve aynı cep telefonlarımız gibi hayatımızın bir parçası haline gelecek. Şu anda globalde verilen birçok devlet destekleri daha çok otonom sistemler üzerine teknoloji geliştirmek için.”

“Şarj istasyonu, araç oranı olarak Türkiye aslında iyi bir yerde duruyor”

Türkiye’de elektrikli otomobillerin satışında tek sorun fiyatlar değil. Torun, elektrikli araçlara yönelik altyapının da henüz eksik olduğunu vurguladı: “Yapılan global araştırmalarda ilginç bir şekilde Türkiye’deki tüketicilerin aslında elektrikli araçlara ve yeni çıkacak teknolojilerdeki araçlara ilgisi ve merakı çok yüksek. Ancak yine aynı araştırma içinde sorulan sorularda yüzde 98’inin verdiği cevap şarj istasyonları ve menzil mesafeleri için. Tedirginlikler bu yönde. Realiteye baktığınız zaman şu an için çok kolay olmasa da bunlar ve her yerde bulunabilirliği olmasa da gittikçe artmakta. Önümüzdeki yıl yani 2023’ün sonuna geldiğimizde Türkiye’de 250 bin şarj istasyonunun olması bekleniyor.”

Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Tamer ise şarj istasyonlarının sayısı yeterli olmasına karşın menzil mesafelerinin düzenlenmesi gerektiğini kaydetti: “Türkiye aslında şarj istasyonu, araç oranı olarak iyi bir yerde duruyor. 3 bin 300 civarı şarj istasyonumuz var. Bunların 818 tanesi özel mülk olsa da araç başına düşen şarj sayısı olarak iyi bir yerdeyiz. Fakat şehirlerarası yolculuklarda bu ciddi bir sıkıntı haline geliyor. Çünkü şarj istasyonlarının çoğunluğu aslında büyük şehirlerin içinde. Bununla birlikte şehirlerarası yolculuklarda da doğru bir planlamayla ve yeterince şarj süresi molası vermek durumunda şehirlerarası yolculuk da yapılabilecek kadar şarj istasyonumuz var. O konuda fena durumda değiliz.”

“Tesla’nın şu anda Türkiye’ye giriyor olması, Türkiye’nin bu konuda dikkat çektiğini gösteriyor”

Elektrikli otomobil üreticisi Tesla şirketi de ülke çapında 11 adet yeni süper şarj istasyonu kuracaklarını duyurmuştu. Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Edirne, Hendek, İstanbul, İzmir ve Konya olmak üzere 11 bölgeye hızlı şarj istasyonları yerleştireceğini duyuran şirketin Türkiye’ye birçok modelini getirmesi de bekleniyor. Ayrıca Türkiye ofisine CEO atayan şirket, ofis müdürü ve satış danışmanı pozisyonları için iş ilanı da yayınladı. Tesla’nın bu adımının Türkiye’deki elektrikli otomobil sektörüne yön verebileceğine işaret eden Tamer, “En azından Tesla’nın şu anda Türkiye’ye giriyor olması Türkiye’nin bu konuda dikkat çektiğini gösteriyor. Yani elektrikli araç satışı konusundaki artış Tesla’nın dikkatini çekmiş durumda. Demek ki onların yaptığı projeksiyonda da Türkiye’de gelecekte daha fazla araç satışı olacak. Tesla’nın girmesi aslında başka elektrikli araç sektöründeki aktörleri de buraya çekebilecektir. Çeşitlilik, hem fiyatlarda daha fazla düşüş sağlarken hem de insanların erişimini kolaylaştıracaktır” dedi.

Taksiciler de elektrikli otomobile geçmek istiyor

Tesla’nın şarj istasyonlarını ne zaman faaliyete geçireceği şimdilik belirsiz olsa da bu karar İzmir’de taksi şoförlerini de sevindirdi. İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık, “Tesla’nın İzmir’i de 11 vilayetin içine alarak hızlı şarj aletlerini koyacağı haberi bizi sevindirdi. Zaten orada her türlü araç da doldurabilecektir. Fiyatı uygun bir marka gelirse araçlarımızı niye elektrikli yapmayalım?” dedi.

Trafikte en fazla araç sayısıyla yüksek karbon salınımıne neden olan taksiciler de elektrikli araçlara geçmek istiyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Anık, sürekli zamlanan akaryakıt fiyatlarına karşı bu yolla ayakta kalabileceklerini belirtti. Ancak hem araç fiyatları hem de taksi olarak hizmet verebilecek model bulamamaları buna engel oluşturuyor: “Şu an İzmir’de 3 bin 500 tane taksi var. Bunun 2 bin 823 tanesi merkezde. Hiçbir tane elektrikli aracımız maalesef yok. Ama mutlaka günün birinde olacak. Niçin yok? Özellikle şarj istasyonlarımız yok şu an. Bunun dışında bizim şu an taksiye koyabileceğimiz çapta ve ebatta arabalarımız yok. Çünkü hep üst kategoride araçlar. Bir grubumuzun elektrikli arabası var şu an, çok güzel ama çok küçük. Yani takside kullanamayacağımız şekilde. Mutlaka elektrikli araçlara eninde sonunda dönmek zorundayız. Bu fosil yakıtlarla, bu işin içinden çıkmamız mümkün değil. Bizim de ümidimiz bu elektrikli araçların yaygınlaşması.”

Anık, devletin elektrikli araçlara geçmeleri için taksi esnafına teşvik getirmesini istedi: “Ben taksici olarak yüzde 35 ÖTV ödersem bu aracı ne elektrikliye döndürebilirim ne normal araba alabilirim. Zaten şu an ödediğimiz yüzde 45. Normal benzinli, mazotlu arabaya, bizim takside kullandığımız araçlara ödediğimiz yüzde 45. Niçin? Otomobil grubunda olduğumuz için lükse giriyoruz. Aslında taksilerin bunun dışında tutulması lazım. Bana göre teşvik olması lazım. Acilen bu elektrikli araçlardaki ÖTV bedelinin de düşürülmesi gerekir. Diğer türlü o elektrikli araçları 800 bin, 900 bin liraya araç olarak taksiye koymam mümkün değil.”

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
 
Haber yazılımı
Don`t copy text!